Duygular, hayatımızın bir parçasıdır.
Olumlu ya da olumsuz tüm duygular, ruh sağlığımızın güçlenmesi için gereklidir. Elbette bazı duygularla başa çıkmak bizim için zorlu olabilir. Örneğin öfke kontrolünde zorlandığımızda çevremize zarar verebiliriz; büyük bir üzüntü yaşadığımızda hayatımızın anlamsız olduğunu düşünüp derin acılar yaşayabiliriz. Böyle durumlarda sanki olumsuz duygular hiç geçmeyecek gibi düşünebiliriz ve hiç bunlardan kurtulamayacağımızı düşünüp umutsuzluğa kapılabiliriz.
Zorlu bir sınavı atlattığınız an, önemli bir ayrılık yaşadığınız an, sevdiğiniz birini kaybettiğiniz an ya da evlilik teklifi aldığınız an gibi özel durumlarda hissettiklerinizi düşünün. Haberi aldığınız anda hissettiğiniz kaygı, üzüntü, mutluluk düzeyi büyük ihtimalle oldukça yüksektir. fakat olaydan saatler sonra ya da birkaç gün sonra bu olayla ilgili hissettikleriniz hala aynı düzeyde mi?
Aslında değil.
Tüm duygular zamanla azalma eğilimindedir. ilk anda verdiğimiz tepkiler de bu sebeple çok daha yüksektir. Hiç geçmeyeceğini sandığımız büyük duygulara bile zamanla tolerans geliştirebiliyor ve o duygularla yaşamayı öğrenebiliyoruz. Bunu ne kadar fark etmesek de aslında o duygularla başa çıkabiliyoruz.
Umutsuzluğu bir kenara bırakıp, olumsuz duygularla başa çıkabileceğimize inanmak bu yüzden önemlidir. Gerçek gücümüzü fark edersek acı veren durumlarla başa çıkmamız daha kolay olabilir